26 Haziran 2008 Perşembe

- Arabasına bindikten bi müddet sonra benzinciye uğrayan adamlara yer yer ''su mu yakıyor'' düşüncesiyle hak verir, pompacıyı kastederek '' şurdan alsın'' diye, gideceğimiz yere göre, değişen miktarlarda para uzatırım, kâh uzattığım parayı küfür olarak algılayanlara kâh da ''zaten onun için çektim arabayı lan benzinciye, her halde vereceksin allahsız tosbaa'' bakışlarına maruz kalırım yer yer de ''g.t lalesi ne var. Kırk yılda bi biniyoz arabana. Ne öyle 'çık paraları' der gibi aracı hemen benzinciye menzinciye çekmeler '' düşüncesiyle de akrep beslemeye başlar kulaklarımın çınlamasına sebebiyet veririm.
- Şunu iddia edebilirim ki aradan asırlarda geçse, bu topraklarda, kırık kolunu askıda tutmak için tülbent kullananına rast geleceez. Valla benim için hiç sorun yok. bi sorun teşkil ediyor da onun için dile getiriyor değilim. Açıkçası tülbentten öte her bi şey de çirkin dururmuş gibime geliyor.
- Amca, dayı gibi birinci dereceden yakın olan bi adamdan iyi bi tokat yemek, eve gelmek, yüzünde ki kızarıklığı fark eden anne ya da babaya, bi aile faciası yaşanır maşanır endişesiyle, olur mu olur çocuk aklı işte, ''bi arkadaşımla yüz kızartmaca oynadık'' yalanını sıkmak, aradan yılların geçmesi, anne ve babanın yanında, tokat atan dayı ya da amcaya, tokat attığı anı hatırlatmak, dayı ya da amcanın tokattan olmasa da utançtan yüzünün kızarması, kısmen de olsa öç almak duygusu.
- Lan bazen hiç tanımadığın bi adamın selam vermesine ne demeli. Adetten olan selamlardan değil düpedüz ''ben seni tanıyorum selamı'' ndan bahsediyorum. Tanıdık birine mi benzetiyorlardır nedir. Daşşahlık bi durumda olabilir. Doğru diyosun.
- Çocukların kavgalarını ayırmaya çalışan adam görüntüsü muazzam tırt bi görüntü. Nerdeyse adamın tüm müdahalelerin de yalan kokuyo. Lan şu karizmam çizilir düşüncesi tüm doğallığımızı aldı götürdü anasını satayım.
- Kullanıldıktan sonra, bulunulan yere bağlı olarak kutusuna geri konan ve zaman sonra yeni bi kibrit ihtiyacı hissedildiğinde kutunun içinden rast gele alınan kibritin daha önce kullanılmış, yanmış olan kibritin çıkmasından daha sinir bi şey varsa o da; kibritin çalındıktan hemen sonra yaydığı kokudur gibime geliyor.
- bi parçaya ekseriyetle sevilen bi parçaya eşlik ederken, bi arkadaşın, ''bu şarkıyı kim söylüyor?'' sualine cevap verdikten sonra ''o halde bırak da o söylesin'' esprisine halen maruz kalabiliyoruz lan. Sonrada neden AB'ye giremiyoruz diyorlar. E cevap gayet basit değil mi?
- En ufak bi defomuzda, AB' ye alınamayacağımızı şaka yollu da olsa öne sürmek tam bi eziklik. Farkındayım.
- Hapşıracak gibi olmak, hapşırığın geri kaçması (ne demekse) yine hapşıracak gibi olmak ve yine hapşırığın geri kaçması, bir kaç defa bu duruma maruz kalmak, sonunda hapşırmayı başarmak, bundan sankit (evet sankit) orgazm oluyormuşçasına zevk almak sana bana has bi şii değil ki kardeşim, ne nağme yapıyon.
- Sana sorulduğu halde, yoldan geçen bi adamın, ''buraları avucumun içi gibi bilirim '' mesajı vermek ve öyle zannediyorum ki, gün içerisinde, bu ve buna benzer şeyleri, vatani bi görev telakki ederek ancak evine dönebilen adamın, sorulan adresi tarif etmeye çalışmasına ''adam sende'' cilikle yaklaşırım.

Hiç yorum yok: